Haber

Depremden Sonra Yeni Afetler Gelecek mi? Uzmanlar Enkaz ve Enkaz Yığınının Çevresel Etkilerine Karşı Uyardı!

6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketlerinin ardından uzmanlar bu tür yıkımların etkilerinden bahsetmeye başladı. Geride kalanların acı ve travmalarının yanı sıra temel ihtiyaçları da var. Bunun için tüm Türkiye seferber oldu. Tahribatın boyutu çok büyük olurken, 10 il etkilendi. Peki ya deprem felaketi sonrası çevresel faktörler?

Kahramanmaraş’ta 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki depremle yerle bir olan 10 il var. Şiddetli sarsıntıların üzerinden 10 gün geçti. Son tespitlere göre 35 binden fazla can kaybı var.

10 ilde yıkıma neden olan depremlerde hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Çalışmalara depremin hissedildiği 3 il daha eklenerek 33 bin 143 bina ve 153 bin 506 bağımsız birimin ağır hasar gördüğü ve yıkıldığı belirlendi.

6 bin 849 binada 46 bin 640 adet orta hasarlı, 59 bin 995 binada 439 bin 647 adet hafif hasarlı, 108 bin 840 binada 535 bin 490 bağımsız ünite hasarsız olarak belirlendi.

Depremin geride bıraktığı tahribat için Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Yasin Ilemin, sel ile tahribatın çevreye vereceği zarara ilişkin öngörülerini paylaştı.

‘Büyük bir tehlike bizi bekliyor! Araştırma alanım doğa ve ekoloji olduğu için aktarmam gerekiyor. Büyük sarsıntı sonucunda çok büyük miktarda moloz ve moloz ortaya çıktı. Bu kazılar usulüne uygun bir şekilde bertaraf edilmezse binleri aşan kayıplar verebiliriz. Nasıl?’ “Deprem sonucu yıkılan binalardan etrafa saçılan molozlarda insan sağlığına ve ekosisteme zarar veren pek çok konu var. İzolasyondaki kimyasallar, zararlı plastik türevleri ve asbest bunların başında geliyor.

Uzman, “Yıkılan binaların yerine kısa süre içinde yeni binalara başlanacak” dedi.

İnşaat öncesi hazırlık aşamasında doğal alanlar, doğal sulak alanlar ve tarım alanlarında mevcut hafriyatların vadi tabanlarına taşması durumunda bölgede büyük bir tehlike başlayacak. Öncelikle bu savurgan elementler element döngüleri (su döngüsü) ile toprağa ve yer altı sularına karışacaktır. Buna göre tarım alanlarında yetişen gıdalar insanlar tarafından tüketildikçe uzun vadede başta kanser olmak üzere hastalıklar görülecektir.

“Öte yandan bölge, bir tarım cenneti olmasının yanı sıra eşsiz bir biyoçeşitliliğe sahip. Doğal alanlara gelişigüzel bırakılacak bu zararlı maddeler, besin zincirini ve ekosistemdeki tüm biyoçeşitliliği olumsuz etkileyecek.”

Belediyeler, Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, akademisyenler, uzmanlar ve doğaseverlerin birlikte çalışması çok değerli. Ortaya çıkan kalıntılar belirlenmiş kapalı alanlara atılmalıdır.

Birçok malzeme (plastik, metal ve cam) bu devasa deprem enkazının geri dönüştürülmesiyle yeniden kullanılabilir.”

Uzun süredir bölge halkıyla birlikte çalışan değerli arkadaşım Emin Yoğurtçuoğlu bölgeye dikkat çekti. Hızlı bir şekilde konuya duyarlılığını gösterip harekete geçen Bakan Yardımcımız Mehmet Emin Birpınar, bölgedeki iletişimsizlikten kaynaklanan hatayı düzelterek gerekli talimatları verdi ve güzel kuş cennetinden çöp ve moloz toplanmaya başlandı. .

“Evet depremler binlerce can aldı. Geride kalan insanlarımızın daha iyi bir geleceğe ulaşabilmesi için yapacağımız şey çok basit. Üzerinde yaşadığımız doğayı korumak ve anlamak.”

prof. Dr. Naci Görür’ün de katıldığı Fatih Altaylı programında, deprem felaketinin ardından büyük sorunların ortasında kalan moloz ve moloz çevre felaketine vurgu yaptı.

Görür’ün Habertürk’te yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri de büyük ilgi gördü:

Bugünkü depremde 4-5 yıl önce yapılan, sözde deprem yönetmeliğine göre yapılan binalar yıkıldı. Çevreyi kirletmeyeceğiz. Milyonlarca ton inşaat malzemesi molozu çıktı. Şimdi onları nasıl ortadan kaldıracağımızı düşünelim. Usulüne göre atmazsan sana hastalık olarak geri dönerler. Şu anda İstanbul’da veya oradaki atıkları tırlarla taşıyıp bitiremiyorsunuz. Depremde çevreye zarar vermezsiniz. Depremi çevreyi mahvedecekken onun forma girmesine izin vermeyeceksin.

Bilim adamlarının işaret ettiği felaketleri dinlemek için muhtemelen hiçbir zaman geç değildir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort